top of page

KIRMIZI BÜLTEN'Lİ "SARI AVNİ" İLE BİR GECE.

  • Yazarın fotoğrafı: Burak Ersemiz
    Burak Ersemiz
  • 15 Eyl 2021
  • 5 dakikada okunur

İNTERPOL TARAFINDAN ARANAN “SARI AVNİ” İLE ALTINOLUK’TA BİR

GECEYE DAİR.


Son günlerde Çiftlik Bank adı altında kurduğu “enayi çiftliği” aracılığı ile 70 bin

kişiyi dolandıran ve bu sayede milyonlarca dolar haksız kazanç elde eden

Mehmet Aydın yani namı değer Tosun’u konuşuyoruz. İnternet’e son düşen

fotoğraflar tartışılıyor. Antalya’da mı yoksa şüphesi doğuran bu fotoğrafların eski

tarihlerde çekildiği ve şimdilerde farklı bir algı yaratmak için internete

düşürüldüğünü düşünüyorum.


Neticede İnterpol Teşkilatı’nın “Kırmızı Bülten” ile aradığı bir zanlı bu Tosuncuk..

Kim bilir belki de Uruguay’da işler karışık başka bir ülkeye geçme planı yapılırken

gözleri buraya çekmektir amaç.

Neyse konumuz bu değil tabi ki.

Konu tosuncuktan mevzu bahis ile size 80’li ve 90’lı yılların “Sarı Avni” lakaplı

Yaşar Avni Musullu 'nun Hollanda ‘da bilinirken nasıl Altınoluk’ta yakalandığını

anlatmak.

90’lı yıllarda Türkiye’den Avrupa ülkelerine götürülmek üzereyken farklı

operasyonlarda Narkotik Şube ekipleri tarafından ele geçirilen tonlarca

uyuşturucunun organizatörünün Sarı Avni olduğu belirtilirdi. Ben o dönem

çalıştığım Hürriyet Gazetesi’nde hiç yapmadıysam en az 20 kere “Sarı Avni”

haberi yapmıştım. Bunların bir kısmı “İnterpol tarafından Kırmızı bülten ile aranan

Sarı Avni Hollanda’da” , “ Uyuşturucu ’da yine Sarı Avni imzası” ,”Hollanda Sarı

Avni’yi iade etmiyor” başlıkları taşıyordu.

Günlerden bir gün 3 kasım 1998 tarihinde Kanal D’de çalışırken o dönem

istihbarat şefimiz olan Emin Demirel ve Osman Sertoğlu ile birlikte Altınoluk’a

tatile gittik. Bu seyahatte Dönemin Altınoluk Belediye Başkanı’nı da ziyaret ettik.

Bize kentin en rahat otelinin ve restoranının Rize'li bir kereste tüccarının olduğunu

söyleyerek orada kalırsak hem rahat edebileceğimizi hem de akşamda birlikte

yemek yiyebileceğimizi söyledi. Bizde fiyatları da uygun olan OBA isimli otele

yerleştik ve akşam hem başkanın hem de otel sahibinin davetine indik.


Otel sahibi Rizeli Rıza Ekşioğlu çok keyifli ve bonkör bir adamdı. Porselen şişede

26 yıllık Chivas Regal şişeleri birbiri ardına açılıyordu. Benimle özel ilgilenmişti.

Yanımdan ayrılmamış hatta ertesi gün lüks cipini almamızı onunla ormanda rahat

Gezebileceğimiz söylemişti. Gece boyunca yaptığımız sohbetlerin içinde en çok

Narkotik muhabiri olduğumu öğrendikten sonra “Sarı Avni” ile ilgili haberlerin

detaylarını öğrenmek istemişti. Ve “korkmuyor musun öldürülmekten” diye de

sormuştu. Bende tehdit edildiğimi ancak rahmetli Orhan Olcay’ın Çetin Emeç’in

şehit edilmesinin ardından Erol Simavi tarafından kendisine hediye edilen silahını

bana hibe ettiğini kendimi bu silahla mümkün olduğunca koruyabileceğimi

söylemiştim. O da bana “Kırıkkale gazoz açar ben İstanbul’a geldiğimde. uğra

bana sana güzel bir silah vereyim” demişti..

Bu güzel gecenin ardından ertesi gün “Rıza Ağabey’in” cipi ile kaz dağlarını

gezmiş piknik yapmıştık. Sonra o akşam yola çıkarak İstanbul’a geldik. Eve sabah

vardığımda ev telefonum çaldı. Açtığımda karşımda ki ses dönemin Kaçakçılık

İstihbarat Daire Başkanı İsmail Çalışkan’dı “ Burak’ım dedi. Valla operasyonu

mahvedecektiniz ama bir şey söyleyemedik. Altınoluk Oba Restoranda saatlerce

sohbet ettiğin adamı yakaladık kim o biliyor musun ? “ dedi ve ekledi senin Rıza

Abi diye iki şişi viski içtiğin Oba Otel’in sahibi yıllardır aradığımız “Sarı Avni'ydi.

Size hizmet eden garsonda benim elemanımdı. Sizin gittiğiniz gün alacaktık “Sarı

Avni'yi ama senin ve arkadaşlarının oraya ne iş için gittiğini de anlamamız

gerekiyordu. Senin ve arkadaşlarının Sarı Avni ile bir bağlantınız olmadığını

anlayınca siz otelden ayrıldıktan sonra düğmeye bastık. Sizden de şüphelensek

sizi de alacaktık” dedi.

Ben nasıl bir “zan” altında kaldığımızı bile düşünmeden haberi atlamanın hüsranı

ile İsmail Çalışkan’a “keşke bilgi verseydiniz başka bir yerde bekler operasyon

sırasında otele gelir yakalamayı çekerdik ve haberini biz yapardık” dediğimde…

Çalışkan, sadece güldü…

Evet tosuncuktan mevzu bahis ile Hollanda’da bilinirken Altınoluk’ta sahte kimlikle

14 yıl süresince otel ve restoran işleten “Sarı Avni” ile ilgili anımı da anlatmış

bulundum.. Onu tanımam mümkün değildi bizde ki ve İnterpol'de ki fotoğrafı

gençlik yıllarına ait siyah beyaz bir küçük vesikalıktı. başka hiç bir iz yoktu. Ve

aşağıda ki Sarı Avni Kimdir yazısını okuduğunuzda Sarı Avni'yi yıllarca kimlerin

yani hangi güçlerin koruduğunu da anlayacaksınız.


Yani diyeceğim o ki bir gün çevresinde ki koruma ağı körelince Tosuncukta

yakalanacak ama kimbilir ne zaman…

Burak Ersemiz – Gazeteci


HÜSEYİN AVNİ MUSULLULU KİMDİR:


Interpol’ün kaçaklar için çıkardığı ”Kırmızı bülten” listesinde üst sıralarda yer alan

Avni Musullulu 12 Eylül 1980 sonrası Türkiye’den kaçmıştır. Bulgar mafya

babalarıyla ortak eroin laboratuvarı, Papa’ya düzenlenen suikast; kara para

aklama, İtalya’daki devlet-mafya çatışmasında “arabuluculuk” yaptığı iddia

edilmiştir. Sarı Avni, Amerikan Narkotik Bürosu tarafından hazırlanan resmi

raporda, dünyanın önde gelen eroin şebekelerine en fazla baz morfin sağlayan

adam olarak resmi belgelerdeki yerini almıştır. Sarı Avni’ye ait olduğu araştırmalar

sonucunda belirlenen 10 milyon sterlin değerindeki eroin paketleri, 1987 yılında

Londra’nın Halley Caddesi’nde ele geçirilmiştir. Yaşar Avni Musullulu, 5 Kasım

1998 tarihinde Balıkesir’in Altınoluk ilçesinde polis tarafından yakalanmıştır.

Musullulu’nun Susurluk kazasından iki gün önce Altınoluk ilçesinde ünlü

mafyalardan Abdullah Çatlı, Sedat Bucak ve Hüseyin Kocadağ ile buluşarak

yemek yediği polisin kayıtları incelemesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Musullulu, 6

Mayıs 2002 yılında Şartlı Salıverme Yasası kapsamında tahliye olmuştur.

İnterpol'ün kırmızı bülten ile yıllarca peşinden koştuğu baronlardan biri olan

Musullulu 2015 yılında prostat kanseri tedavisi görürken 73 yaşında öldüğünde

geride yanıt bekleyen çok sayıda “Sır” bıraktı.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yurtiçi ve yurtdışındaki mafya babalarına karşı

başlattığı operasyonlar tüm hızıyla sürüyor. Alaattin Çakıcı, Kürşat Yılmaz, Sedat

Peker, Sedat Demir, Hüseyin Baybaşin, Nejat Daş gibi mafya babalarından sonra,

polis dün de ‘Sarı Avni’ olarak tanınan uluslararası uyuşturucu kaçakcısı Yaşar

Avni Musullulu'yu (Karadurmuş) yakaladı. Sarı Avni'nin, Balıkesir'in Altınoluk

Beldesi'nde yıllardır sahte kimlikle yaşayıp restoran işlettiği ortaya çıktı.

Ankara'dan Altınoluk';a gelen Avni Musullulu, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık

ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Interpol Başkanlığı'nca

yürütülen ortak çalışma sonucu Balıkesir'in Altınoluk İlçesi'nde ele geçirildi.

Ankara'dan gelen polis ekibi, jandarmanın da desteğiyle dün saat 12.30'da ;Sarı


Avni işlettiği belirlenen İskele Meydanı'ndaki Oba Restoran'a baskın yaptı.

Restoranın işletmecisi Rıza Ekşioğlu ile ruhsat sahibi 27 yaşındaki Ali

Karadurmuş, gözaltına alındı.

Polis ekibinin bu iki kişiyi süratle Altınoluk'tan götürmesine beldede bir anlam

verilemezken, asıl bomba, akşama doğru yetkilerin Ankara'da yaptığı

açıklamalarla patladı. Belde halkının Rıza Ekşioğlu adıyla tanıdığı kişinin ünlü

uyuşturucu kaçakçısı Yaşar Avni Musullulu olduğu anlaşıldı. Yaklaşık 10 yıldır

Altınoluk'ta yaşayan, yerel yöneticiler ve esnafla yakın dostluk kuran kişinin ünlü

uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olduğunun ortaya çıkması, herkesi şaşırttı.

Restoran işletmeciliğinin yansıra, villa yapıp satan Yaşar Avni Musullulu'nun,

çevresinde sevilen bir kişi olduğunu söyleyen belde sakinleri, bu olay karşısında

şaşkınlıklarını gizleyemedi. Operasyonun Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık

Daire Başkanlığı tarafından yapıldığı, dedektiflerin uzun süre takip ettikleri ve o

bölge yaşadığını tespit ettikleri Sarı Avni'yi parmak izi tespitinden sonra

yakaladıkları belirtildi.


Eğlenceye düşkündü


Sarı Avni& lakabıyla tanınan uluslararası uyuşturucu ve silah kaçakçısı Yaşar Avni

Musullulu, Rize'nin Çayeli nüfusuna kayıtlı. 1983&'ten itibaren Interpol tarafından

kırmızı bültenle bütün dünyada aranan Sarı Avni& uzun süre İsviçre'de yaşadı. Su

gibi para harcamasıyla ve eğlenceye düşkünlüğüyle tanınan Sarı Avni Zürih'in

en zengin kenti Kushachta'da çok lüks bir villada kaldı. Sarı Avni bir süre

İspanyol pasaportu taşıdı ve Barcelona yakınlarında lüks villa satın aldı. Yunan

istihbarat örgütü adına çalıştığı, Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu' da ki uyuşturucu

mafyasının trilyonlarca liralık parasını akladığı biliniyor.

Interpol 15 yıldır arıyordu


Teşekkül halinde silah ve mermi kaçakçılığı yapmak suçundan Ankara

Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Nolu Askeri Mahkemesi';nce verilen gıyabi tutuklama

kararı uyarınca 1983 yılında çıkarılan kırmızı bülten ile uluslararası düzeyde iade

talebiyle aranan Musullulu hakkındaki dava, zaman aşımı nedeniyle Samsun 1.

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1995 tarihli kararıyla ortadan kaldırıldı. Musullulu, TEM

Otoyolu ve Düzce'de 1992'de ele geçirilen 6 ton esrarın firari sanığı olarak

İstanbul 1 No'lu DGM’ce çıkarılan gıyabi tutuklama kararı uyarınca aranıyordu.

;Sarı Avni'nin adının karıştığı olaylardan bazıları şunlar:

1973 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye 150 bin silahın kaçak olarak sokulması.

1974 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye 600 tabanca sokulması.

1975 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye 700 bin mermi sokulması.

1977 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye 500 bin mermi sokulması.

Aynı yıl İtalya'da 2 kilo 750 gram eroin ele geçirilmesi.

1979 yılında Muğla- Bodrum sahillerinde 28 çuval silah bulunması.

1981-82 yıllarında Hollanda'da yapılan operasyonlar sonucunda 31 kilo eroin ele

geçirilmesi.

1983’te Diyarbakır'da 217 kilo eroin ele geçirilmesi.

1984 yılında İtalya'da 15.5 kilo eroin ele geçirilmesi.

1989’da Türkiye'den İtalya';ya uyuşturucu kaçakçılığı.

 
 
 

Comments


bottom of page